Her birinizin illa küçükken “sabah koş bir ekmek al gel” lafını duymaktan tırsıp uyur numarası yaptığını bilmiyorum sanmayın. Ama kaçamaz, sabah havası alırken sıcak ekmeğin köşesine kavuşma heyecanıyla yine yola çıkardık. O ekmeğin ucuna duyduğumuz sempati bir çok gofretten üstündü, en azından benim için. Bir ekmek almanın bize tek zararı masaya yetiştirmek için koşarken düşmemiz, ekmek fazla sıcakken ısırınca dilimizin yanması, kağıda sarılı ekmek fazla sıcak olunca elimizin yanması olurdu.
Tag: "occupygezi"
yer yer gözüm seğiriyor.
Toplumsal mesaj verme kaygısı taşımadan metinler yazacağım, öyle bir saçmalayacağım ki sanki rüyamdan altıma işemek üzereyken uyanmışımcasına koşarak kaçmam gerekecek diyorum ama olmuyor müdür. Bu dönemde cidden birşeylere suskun kalıp düz saçmalamayı başaramıyorum. Küçücük bir kız çocuğuna tecavüzden beraat edenler ( sonradan biri tutuklanmış ama göstermelik diye öyle korkuyorum ki… ); silahsız adamı kafasından vurup, meşru müdafa deyip videolarda apaçık ortadayken açık açık yüz kızarmadan yalan söyleyebilen bir emniyet mensubunun
Çok Gezi(!) bunlar
Ne yaptınız gençler ? Açıkçası kendime bu blogu açtığımda saçmalamak dışında birşey yazmayacağıma dair söz vermiştim. Ancak blogu açalı daha 1 hafta olmamış ve 3. yazıyı yazma şansı elde edememişken direnişimiz başladı. Ha yazamadım diye dert etmiyorum, ama yazabileydim bence iyiydi. Madem öyle dedim koskoca 2 hafta geçmiş bari 1 yazım olsun geziyle ilgili… İki hafta diyorum ama kaçıncı günü oldu yahu ? Gerçekten hatırlamıyorum sanırım şu an. Gezi’den taze