Buradan, şuradan, yer yer ileriki köşeden düzenli olarak milyonlara sesleniyorum ama bana mısın demiyor, cevap dönmüyor ibrikçiler. 10 milyon teklifi görüp arttırmak isterdim ben de ama, 10 milyonu bir tek seçim sonuçlarında ya da nüfus sayımlarında bir arada görebiliyorum, altı sıfırı atmazsak durum başka.

Her yer kasetler, kayıtlarla dolmuşken yeni çıkacak albümler için de üzülmüyorum desem yalan olur, ya da olmaz, çok da önemsemiyorum aslında ama sonuç olarak ses kaydı şarkılardan daha ön planda kabul edilmesi gerekiyor. Acaba benim de kaydım var mıdır diye sorguluyorum bazen, sonra vazgeçiyorum. İçeriğinde dükkanların indirimlerinde olduğu gibi küsüratların geçtiği konuşmalar kime neye yarasın yahu. Ama yarar diyorsanız yayınlayın, meşhur olayım, şanım yürüsün. İsim hakkı ister, karşılığında tadelle ile ödeme alabilirim.

Tadelle demişken bak gene aklıma geldi görüyor musun… King size yazmışlar bir de üzerine, padişah bohçası boyu diyeydiniz daha yerli olmaz mıydı gençler ? İlla bir saltanata dem vuracaksak yerlisine vuralım tokadı. Yok şiddete tamamen karşıyız derseniz rica ediyorum çimdiklere de karşı olun. Çimdik sevmiyorum ben, sevemiyorum. Kulak bükme bile daha sempatik geliyor gözüme. Öğretmenin parmak uçlarına ya da avuç içine cetvelle vurması gibi olmaz elbette ama onun da bir amacı, sebebi, girişi, gelişmesi yer yer sonucu bile oluyor. Yazmaya da öyle başlıyorum aslında ama girişi yaptıktan sonra konuyu gelişme bölümünde olgunlaştırıp, meyveleri daldan toplama niyetine girdiğimde sanki dal kırılıyor, kartal da kalkıyor gidiyor. İnsan bir görüşürüz der bana sorarsan. Hani ne yalan söyleyeyim, yani ne söyleyeyim bilemedim şimdi, ama kartalsan da kartallığını bil, koskoca takım seni logosunda taşıyor, az efendi ol ulan canım.

Her ne kadar hayvanlar alemine insanlar aleminden daha çok sempati duysam da alem kelimesine karşı üzerimdeki tiksinme durumu deli yürek günlerinden önceye dayanıyor olabilir. Bu bitirimler alemlerine karşı saygısızlık edenin ayak altlarını ıslatıp tuza buladıktan sonra keçiye yalatma işkenceleri geliyor hep aklıma. Nereden geldiyse bu bilgiler, rica ediyorum kendileri geldikleri gibi gitsinler, bırakınız geçsinler, bırakınız gitsinler. Bu söz başkaydı sanki ama uysa da söyledim, uymasa da…

Evde para biriktirme eylemini rica ediyorum hepimiz ciddiye alalım, biz de bir odamızı paralara ayıracak kadar biriktirebilelim. Neyimiz eksik, illa kaydımız mı olsun yani. Müminlerin fitreleridir demişlerdi zaten, monopolyde de şahane banka oluyordu benden, güvenebileceğinize inanıyorum. Tadelle fiyatları üzerindeki değişikliklere göre faiz uygulayabilirim, yalnız gecelik repo depozitolu bira şişesi fiyatlarıyla aynı oranda olacaktır. Hani genç öğrencilerin yıllarca zam gelse de öyle bozdursam diye biriktirdiği ama bir türlü zam gelemeyen bira şişeleri. Olm eviniz böcek basıyor, yapmayın şöyle şeyleri yahu.

Neyse ne diyordum ki ben, gene unuttum…
Şifreli telefonlara güvenmeyin, şifrenizi kırarlar, olmadı en kötü kalbinizi kırarlar.
Öpüyorum gözlerinizden ya da öyle birşeyler…

Meh…

PS: Bir de rica edeceğim “ama babacığım” isimli şarkıyı pisliklerin içine alet etmeyin, onla mesaj vermeyin. pls tşk.